23.04.2017

Miraç Kandili, Dualarla İdrak Edildi

 

Miraç Kandili, Dualarla İdrak Edildi

Miraç Kandili dolayısıyla İlimiz Müftülüğü, Hz. Mikdat Camii’nde özel bir kandil programı düzenledi.

Akşam namazı sonrası Hz. Mikdat Camii’nde düzenlenen program çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda ilahiler ve kasidelere yer verildi. Programda vaaz veren İlimiz Müftüsü Dursun Ali COŞKUN, İsra ve Miraç hadisesinin anlamına değinerek şunları söyledi:

Miracın, hem milletimizin hem İslam ümmetinin hem de bütün insanlığın yeniden yücelmesine, yükselmesine vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Mirac-ı Nebi ümmetin miracına vesile olsun. Esfel-i Sâfilîne düşmüş insanlığın yeniden Ala-yı İlliyyine, yücelerin yücesine çıkmasına vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” diyerek sözlerine şöyle devam etti.

Miraç gecesini en iyi şekilde ihya edebilmenin yolunun, İsra suresinde yer alan ilahi prensiplerin okunması ve hayata taşınmasıdır. “Miraç gecesini ihya etmeyi düşünüyorsak, İsra suresindeki bizi Miraca yükseltecek o yüce değerleri okumamız gerekir…”

Allah’tan başka sakın ilah edinmeyin, Allah’a şirk koşmayın. Sakın Allah’tan başka bir varlığa ibadet etmeyin, Allah’tan başkasına kul ve köle asla olmayın. Annenize babanıza iyi bir evlat olun, onlara ‘Öf’ bile asla demeyin, onları hayatınız boyunca bir kez bile olsa azarlamayın. Yakınlarınızdaki insanların hakkına ve hukukuna riayet edin, kimsenin hukukuna tecavüz etmeyin. Fakirin, miskinin hakkını unutmayın, sizin servetinizde onların hakkı vardır. Yolda kalmış muhacirleri unutmayın, onlara sahip çıkın. Sakın israf yapmayın saçıp savurmayın, Allah’ın nimetini boşa harcamayın. Cimrilik yapmayın, cömert olun. Rızkınıza ortak olacak diye rızık endişesiyle evlatlarınızı daha anne karnındayken katletmeye kalkışmayınız. Sakın zinaya yaklaşmayın, çünkü o çok büyük bir kötülüktür. Sakın Allah’ın verdiği bir canı almaya kalkışmayın, bir insanı öldürmeye kalkışmayın. Yetim malına elinizi uzatmayın. Verdiğiniz sözlere sadık kalın, anlaşmalarınıza sadık kalın, ahde vefa gösterin. Ölçtüğünüz zaman adil olun, yanlış yapmayın, doğru ölçün. Tartarken yanlış yapmayın, hile yapmayın, sağlam tartın. Bilginiz olmadığı konuların peşine düşmeyin, çünkü gözleriniz, kulaklarınız, kalpleriniz bundan büyük bir sorumluluk sahibidir. Yeryüzünde böbürlenerek yürümeyin, kibirlenmeyin, gururlanmayın. Kibirlenirseniz yücelemezsiniz. Kibirli olanı Allah alçaltır, mütevazı olursanız Allah sizi yüceltir.

İsra ve Miraç, Sevgili Peygamberimizin İslam davetinin en zor zamanlarında, tarihçilerin ‘Hüzün Yılı’ diye adlandırdığı bir zaman diliminde, bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da sonsuzluğa yüce Rabbimizin ayetlerini, azametini ve kudretini müşahede etmek için yaptığı yolculuktur. Mirac-ı Nebi bizim için çok büyük dersler ve ibretlerle doludur. Kur’an ve İslam’ın tarihinde Hz. Peygamberimizin hayatında çok önemlidir. Miraç bize yücelmenin ve yükselmenin yollarını gösteren bir mucizedir. Miraç bize yücelmenin ve yükselmenin Allah’a kul olmaktan geçtiğini ilan eden büyük bir mucizedir. Miraç, fizik alemden metafizik aleme, bedenden ruha, kulun Rabbine, beşer olmaktan insan olmaya yükselmektir. Bugün Miraç’tan alacağımız en büyük ders, kalbin Miracı üzerinde durmaktır. Yüreklerimizin semasında nasıl yükselebilir yücelebiliriz? Miraçtan alacağımız ders budur.

Sevgili Peygamberimizin Miraç’tan getirdiği üç değer daha vardır. Birinci büyük hediye, her müminin Miraca çıkmasına vesile olan hediyedir. O namazdır. Namaz müminin miracıdır.  Miracın ikinci hediyesi, Bakara suresinin son iki ayetidir. İki ayette iki büyük mesaj vardır. İslam’ın evrenselliğini gösterir. Biz Müslümanlar Peygamberler arasında ayrım yapmayız. Allah’ın yeryüzüne gönderdiği bütün Peygamberlere iman ederiz. İslam’ın evrenselliğini gösteren büyük bir mesajdır. İkinci büyük mesaj, sorumluluklarımızı gösteren mesajdır. Allah insana çekemeyeceği sorumlulukları yüklemez. Yüklenebileceğimiz sorumlulukları da hatırlatıyor bu ayet aynı zamanda. İyi bir insan, iyi bir baba, iyi bir eş, iyi bir arkadaş, iyi bir kul, iyi bir dost olmak, yeryüzünde hakkı savunmak, adaleti gerçekleştirmek. Bunlar da yüklenebileceğimiz sorumluluklardır. Bunlar Hz. Peygamberin Miraçtan bize getirdiği hediyeler. Üçüncü hediye ise müminin ebedi kurtuluş müjdesidir. Bir insan ki Allah’a şirk koşmamış, Allah’tan başkasına kul ve köle olmamış, iman ve istikamet üzere yaşamış ebedi özgürlüğüne kavuşacak ve ahrette de ebedi kurtuluşa ulaşacak, cennetle müşerref olacak. Bu da üçüncü müjdedir.

İlimiz Müftüsü Dursun Ali COŞKUN konuşmasını, “ Rabbimiz eğer unutur hata edersek bizi sorumlu tutma. Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin yükleri bize yükleme. Rabbimiz çekemeyeceğimiz yükleri, bize yükleme. İslam ümmetini içine girdiği bu girdaptan kurtararak yeniden izzet içerisinde ümmet olarak Miraca çıkmayı bizlere nasip eyle Allah’ım. Bize merhamet et Allah’ım. Sen bizim Mevla’mızsın. İnkârcı topluluklara karşı sen bizleri muzaffer eyle Allah’ım.” niyazında bulunarak tamamladı.