Millet olarak varlığımızın tesis edildiği dönüm noktalarından biri olan 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümünü kutladığımız şu gün, Çanakkale ruhuna sahip olmak için milletçe üzerimize düşen sorumluluk bilincine kavuşmalıyız. O gün, tüm imkânsızlıklara rağmen büyük bir destan yazan, ''Çanakkale Geçilmez! '' dedirten genç-yaşlı demeden ülkenin her köşesinden gelerek milli ve manevi değerleri için kendilerini feda eden kahramanlarımızı bugün örnek almalıyız.
Çanakkale; Kurtuluş Savaşı'nın adeta müjdesinin verildiği yerdir. Çanakkale; vatanına namahrem elinin değmemesi için din, vatan ve namus uğruna canlarını, mallarını, kanlarını adamış yiğitlerin tarih oldukları yerdir.
Çanakkale; Ayağında postalı, sırtında ceketi, atacak mermisi olmayan milletimizin dönemin en teknolojik silah ve mühimmatına sahip olan haçlı milletini toprağın ve denizin derinliklerine gömdüğü yerdir.
Çanakkale; Vatan ve iman şairi Muhammed Akif ERSOY’un Çanakkale Aslanlarını Bedrin Aslanlarına benzettiği yerdir.
Çanakkale; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Mehmetlerini beklediği ve buluştukları yerdir.
Evet, Çanakkale Ruhu dün buydu. Bugün ise dünya barışı adına sözün bittiği yer olan Gazze ve Kudüs’tür. Bağdat, Şam ve Kabil’dir. Suriye, Irak ve Arakan’dır. Burma’dır. Doğu Türkistan’dır. Ve tüm mazlum insanlardır…
“Çanakkale Geçilmez” diyerek destan yazan milletimiz aynı ruhla Afrin’e, Bağdat’a, Kudüs’e, Gazze’ye, Arakan’a, Doğu Türkistan’a ve tüm mazlum Müslümanlara, sahip çıkarak yeni destanlar yazmaktadır. Çanakkale dışta bağımsızlığın sembolü iken içerde milletimizi birbirine bağlayan çimentodur, ruhtur, azimdir, heyecandır, kararlılıktır, samimiyettir…
Bu duygularla, başta Çanakkale şehitleri olmak üzere milletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, ebediyete intikal eden ve hayatta olan kahraman gazilerimizi şükranla anıyor saygılarımı sunuyorum.
HAYRİ ERENAY
TARSUS MÜFTÜSÜ