07.12.2017

MÜFTÜMÜZ HAYRİ ERENAY'IN KUDÜS AÇIKLAMASI

Müftümüz Hayri ERENAY Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı ile ilgili Müftülüğümüz Web haber servisine yazılı  bir açıklama yaptı.


Müftümüz, yaptığı açıklamada, “Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve ABD'nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı, Türkiye açısından kabul edilemez ve yok hükmünde bir karardır. Bu karar, barış kararı değil; bölgeyi kargaşaya, krize, kaosa, çatışmalara ve ateşe atma kararıdır” ifadelerini kullandı.


Alınan kararın, Kudüs'ün tarihi ve uluslararası anlaşmalarla belirlenmiş statüsüne ve bölgenin gerçeklerine aykırı olduğunu ifade eden Müftümüz Hayri ERENAY, “Bu kararı verenler, bundan sonra bölgede yaşanacak her türlü olumsuzluğun birinci derecede faili ve sorumlusu olmaktan kurtulamaz. Uluslararası anlaşmalara aykırı, dünya ve bölge gerçeklerinden ve aklıselimden uzak alınmış bu karar; kararı alanları, alınan karara sevinenleri, bu karara engel olmayan ve engel olamayan herkese zarar verecektir” açıklamasını yaptı.


 Bizim, Kudüs'e/Kudüs'ün statüsüne sahip çıkmak mecburiyetimiz vardır. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılık içinde bir Filistin Devleti'nin vücut bulması; tarihi, vicdani ve beşeri bir zorunluluktur. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da Kudüs'ün/Filistin davasının savunucusu olmaya devam edecektir” dedi.


Bugün insanlığın kadim şehri ve İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’ün haksızca bir teşebbüsle karşı karşıya kaldığını belirten Müftümüz Hayri ERENAY; “İnsanlığı, kadim geleneği, uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız bir anlayış Kudüs’ü, Filistin coğrafyasında haksız bir yaklaşımla İsrail’in başkenti yapma gayreti içerisindedir.


Bilinmelidir ki;

Kudüs nice Peygamberin hatırasını barındıran bir İslam şehridir.

Kudüs, tarihten beri, farklılıklar içinde bir arada yaşama tecrübesinin en muhteşem örneğidir.

Kudüs her bir mümin’in canından, malından aziz bildiği mukaddes bir şehirdir. Kudüs sadece Filistin ve Mescid-i Aksa civarında yaşayan Müslümanların değil, tüm dünya Müslümanlarının ortak meselesidir.

Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanlara Hz. Peygamber’in müjdesi ve emanetidir. Mekke ve Medine Müslümanlar için ne ise Miraç mucizesinin gerçekleştiği Kudüs de odur. Kudüs’ün statüsü sadece siyasi bir konu olarak değerlendirilemez. O herhangi bir ülkedeki herhangi bir toprak parçası değildir. Onun İslam tarihi boyunca Müslümanlarca titizlikle korunan Daru’s-Selam yani barış yurdu olma niteliği bu gün yıkılmak istenmekte, böyle bir teşebbüsle barış yurdunun çatışma yurdu haline getirilmesi hedeflenmektedir.

Kudüs’ü insaf yoksunu bir avuç azınlığa teslim etme gayreti sağduyuyu ortadan kaldırmak ve insanlığın vicdanının sızlamasına sebep olmaktır. Birlikte yaşama kültürüne, huzura, barışa ve güvenliğe vurulan bir darbedir.

Diyanet işleri başkanlığı her türlü işgal ve zulme rağmen yıllardır Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapan Filistinli mazlum Müslümanların yanındadır, yanında olmaya ve her türlü desteği sunmaya devam edecektir” dedi.