Merhum Muhammed İkbal der ki: ”Gençliğimde sabah namazından sonra Kur’an-ı Kerim okurdum. Babam beni her gördüğünde aferin, aferin derdi. Babama sordum: ”Beni her gördüğünde aferin, aferin, Maşaallah diyorsun. Beni tebrik mi ediyorsun? Yoksa başka bir manası mı var, anlayamadım?…”
Babam tebessüm ederek,
“Aferin, ben de senden bu soruyu sormanı bekliyordum:
“İkbâl’im, oğlum, evlâdcığım, Kur’an-ı Kerim’i yeni iniyormuş gibi oku… Nur âleminden, lâhut âleminden, levh-ı mahfuzdan yeni iniyor gibi… Ter u tâze… Gül yapraklarından çiğ tanelerinin damladığı gibi… Ayet-i kerimeler kalbine iniyor, ihya ediyor, can buluyorsun, feyz alıyorsun, nura gark oluyorsun şeklinde… Böyle anla, böyle oku Kur’an-ı Kerim’i…”dedi.
İkbal: ”Babamın bu sözünü hiç unutmadım, o nasihatine hep uymaya çalıştım; Kur’an-ı Kerim’i hep o şuurla okumaya gayret ettim…”
(Ali Ulvi Kurucu, Hatıralar,5)
Aydın YIĞMAN
Mersin İl Müftüsü