“İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.”(Kıyamet,36)
İnsan başıboş bırakılmadığı gibi rüzgârın ve selin önünde savrulmuş olan çer-çöp de değildir. İnsan sorumlu bir varlıktır ve yeryüzünün halifesidir. İnsan meçhul bir varlık değil aksine mesul bir varlıktır.
Biz hayata uymaya değil hayatı Hakka uydurmaya gönderildik. Süreçlerin getirdiği sıkıntılara takılı kalmadan son nefesimize kadar sefer görevimiz var bizim. Bu dava bizimle başlamadı bizimle de bitmeyecek, bize düşen üzerimize düşeni yapmaktır. Birilerinden talimat almadan, sağa sola aldırış etmeden sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeliyiz. Direncimizi bilemeli, dinamiklerimizi zinde tutmalıyız. Gençleri hiçbir zaman defolu görmemeliyiz. Kucaklayıcı ve kuşatıcı olmalıyız. Hiçbir emek zayi olmuyor. Zerre kadar bile olsa her hayır ve şer karşılık bulacaktır. Bu yolda irademiz, iddiamız, idealimiz, ıstırabımız olursa gaye gerçekleşir.
Mahir İz hocamız; “İki adım gitmediğiniz birinin size doğru bir adım atmasını beklemeyiniz’’ der.
Allah adlarımıza değil adımlarımıza bakacak.
Tolstoy’a sormuşlar: “Kötü insan kimdir?’’ diye… O da “Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan en kötü insandır’’ demiş.
Gerçek mümin sadece kendisi için değil başkası için de yaşama erdemini gösteren kişidir. Ne mutlu sadece yaşamak için değil de yaşatmak içinde mücadele edenlere…
Aydın YIĞMAN
Mersin İl Müftüsü