Sayısız nimetlerle bizi buluşturan, bu nimetlerin en büyüğü olan Ramazan ayına bizi kavuşturan Rabbimize hamd olsun.
Bizi irşad ederek nefislerimizi şeytana mesken yapmaktan kurtaran efendimize salât ve selâm olsun.
Allah’ın rahmetinin bol bol tecelli ettiği mübarek bir iklime kavuşmuş bulunuyoruz. Memleketimiz büyük bir deprem felaketi yaşadığı için fazlasıyla üzüntüler yaşadık ve hala da yaşıyoruz. Rabbimizden bu mübarek ay hürmetine dertlerimizi ve sıkıntılarımızı bertaraf etmesini niyaz ediyoruz.
Ramazan ayının her anı kıymetlidir. Ramazanda mazeretsiz olarak tutulamayan bir orucun karşılığında senenin tamamı oruçlu geçirilse bile, Ramazan orucunun bir gününün sevabına erişilemez.
Seksen küsur yıllık ibadetten daha faziletli olan Kadir Gecesi bu manevi iklimi daha da bereketli hale getirmektedir.
Sahur yapanlara melekler istiğfar etmektedirler. ”Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır.” (Buhârî, “Ṣavm”, 20) buyuran Efendimizin tavsiyesini unutmayalım ve sahura kalkmayı ihmal etmeyelim. Sahurda yemekten önce teheccüd namazı, yemekten sonra da Kur’an-ı Kerimi mealiyle birlikte okumayı Ramazan-ı Şerif boyunca kaçırmayalım.
Kardeşlik, dayanışma ve paylaşma ayı olan Ramazan-ı Şerifte, çevremizdeki fakirleri, depremzedeleri kardeşlerimizi ihmal etmeyelim. Sahip olduklarımızı onlarla da paylaşarak makbul dualarına nail olalım. Yapmış olduğumuz iyiliklerin ömrümüzün ve kazancımızın bereketine vesile olacağına olan inancımızı yitirmeyelim.
Allah, infak edilenin yerine mutlaka ondan daha iyisini vereceğini (Sebe,39), infak edenin de bire yedi yüz hatta daha fazlasıyla ödüllendireceğini (Bakara,261) haber vermektedir.
Komple bir ibadet yapacağımız bir ayla karşı karşıyayız. Yediğimiz helâl, söylediğimiz doğru, baktığımız meşru olsun. Elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız, beynimiz Allah’ın rızasından ayrılmasın.
Bu ay akşam namazını geç kılma, sofrada oyalanma ayı değildir. Bu ay kilo alma ayı değil, bu ay diyet ayı değil niyet ayıdır.
Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin aç bırakıldığı aydır. Ramazan’ı ‘beslenme festivaline’ dönüştürmek bu ayın manevi ruhuma aykırıdır. Ramazan’ı festivale dönüştürenler orucu diyete, ibadeti âdete dönüştürürler.
Ramazan bizi kendi fıtratımıza döndürmektedir. Temiz bir fıtratla dünyaya geldik. Tekrar Ramazanla aynı fıtratımızı elde etmiş olacağız.
Bu ay israf ayı değildir. İsraf edenler iflas ederler. Rabbimiz “Saçıp savuranlar şeytanın kardeşleridir” (isra,27) buyuruyor.
Bu ayda işveren kardeşlerimize ve patronlarımıza da Resulullah’ın (s.a.v.)’in emrinde çalışanların iş yükünü hafifletmeleri tavsiyesini hatırlatırım. Allah için bu fedakârlığı gösteren işverene veya amir’e Allah’ın yardım edeceğini, oruç tuttuğundan ve ibadetini yerine getirdiğinden dolayı iş yükü hafifletilen çalışanın da patronuna dua edeceğini ve oruçlunun duasının makbul olacağını bildirmek isterim.
Bağımlı olduğumuz şeylere bağımlılığımızı azaltacağımız, ibadetlerimizi ahlâk haline getireceğimiz bir ayla karşı karşıyayız. Beş vakit namazı ihmal eden kardeşlerimiz bu Ramazanda bir daha ihmal etmemek üzere bir başlangıç yapsınlar. Allah hepimize hayırlı ömürler bahşetsin, bu Ramazan-ı Şerif’in son Ramazanımız olmayacağını bilemiyoruz. Ölüm yaş farkı gözetmeden ruhları bedenden ayırıyor. Geçen yıl aramızda olan pek çok kardeşimiz bu yıl aramızdan ayrıldılar. Allah hepimize iman selameti versin.
Allah’ın emrettiği her şey güzeldir.
“Allah kötü olan şeyleri emretmez” (Araf,8)
Rabbim güzelliklerimizi artırsın.
Ramazan ayınızı tebrik eder, ihmal ettiklerimizi ikmale vesile kılmasını Yüce Rabbimden niyaz ederim.
Aydın YIĞMAN
Mersin Müftüsü