05.09.2023

FAKİRİN DE SADAKASI VARDIR

“Âdemoğlu “malım, malım” der durur. Ey Âdemoğlu! Senin yiyip tükettiğinden, giyip de eskittiğinden, sadaka verip de ahirete gönderdiğinden başka malın var mı ki!”

Sadaka sadece zenginlerin yapacağı bir iyilik değildir. Sadaka para ile mal-mülk ile de yapılmaz. Herkesin yapabileceği bir sadakası vardır. Hali vakti yerinde olmayan fakir-fukaranın da sadakası vardır. Her insanın, kendi durumuna göre sadaka yapma imkânı vardır.

Bir gün Peygamberimiz “üzerine güneşin doğduğu her gün herkesin kendi nefsi için sadaka vermesi gerekir” buyurunca sahabenin maddî durumu iyi olmayanlarından olan Ebû Zer dayanamayıp sordu: Ey Allah'ın elçisi! Sadaka vermek kim biz kim? Malımız mı var ki?” dediğinde, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Elbette sadaka verebilirsin; çünkü şunlar sadaka kapılarındandır: “Subhânallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu Ekber”, “Estağfirullah” demek, iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak, insanların gelip geçtiği yolların üzerindeki diken, taş gibi engelleri kaldırmak; gözleri görmeyen bir kimseye yol göstermek, sağır ve dilsiz bir kimseye yardımcı olmak, bir ihtiyacı olanın ihtiyacını karşılamak, yardım isteyene yardıma koşmak, bir malını tutup kaldırmakta zorlanan kimseye malını kaldırma konusunda yardım etmek. İşte bütün bunlar, senin kendi hayrın için vereceğin sadakanın kapılarıdır.”

İslamiyet ne güzel bir dindir. Her olumlu davranışımız Allah katında sevap kazanmamıza vesile oluyor. Daha da ilerisi kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Cenâb-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydediyor.

Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o iyiliği ise on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazıyor.

                                                                                           Aydın YIĞMAN

                                                                                         Mersin İl Müftüsü