03.12.2022

ASIL ENGEL İLAHİ GERÇEKLERİ ANLAMAMAKTIR.

İslam, merhamet, barış ve hoşgörü dinidir.

İslam, çevremize karşı duyarlı olmamızı emrediyor. Müslüman, çevresine duyarlı, yardım sever, fedakâr, çevresinde bulunan bedensel veya zihinsel engellilerle yakın ilişki kuran, onların işlerinde kendilerine yardımcı olan, onlara iş imkânı sağlayıp çalışma gücüne güç katan, onları aşağılamayan insandır.

Engelli olmak her insanın karşılaşabileceği muhtemel bir gerçektir. Yaşlılık, hastalık, sevgisizlik, saygısızlık gibi birçok husus da bir çeşit engelliliktir. Her türlü noksanlık ve kusur biz insanlar içindir. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri;

"Harâbât ehline hor bakma şâkir

Defineye mâlik viraneler var" der.

Bizim yapmamız gereken kendimizden daha kötü durumda olanlara bakıp halimize şükretmek, iman ve sabırla hayata bağlanmaktır. Bedensel veya zihinsel özür, iyi bir insan olmamıza engel değildir. Çünkü üstünlük ve şeref, bedensel ve maddi gösterişte değil iman ve güzel ahlâktadır.

Hz. Peygamber, Kureyş’in ileri gelenleri ile sohbet ederken gözleri görmeyen Abdullah b. Ümmi Mektum gelir, söze karışır ve Hz. Peygamberden kendisine Kur’an okumasını ister, Abdullah b. Ümmi Mektum’un iki de bir söze karışması, Allah’ın Elçisi’nin canını sıkar. Hz. Peygamber, hoşnutsuzluğunu yüzünü Abdullah’tan çevirerek gösterir. Cenab-ı Hak efendimizin bu davranışını beğenmez ve efendimizi uyarır. Bu olaydan sonra Hz. Peygamber, Abdullah ile her karşılaştığında ona ikramda bulunur ve “Ey kendisinden dolayı Rabbimin beni azarladığı zat, merhaba!” derdi.

Günümüz teknolojisi bazı fiziki ve zihni engelleri anne karnında tespit edebilmektedir. Yüce dinimiz annenin hayatını kurtarmak gibi kesin bir tıbbi zaruret olmaksızın engelli bir çocuğu düşürmeyi ve aldırmayı caiz görmemektedir. Bu husus dinimizin engellilere verdiği değeri göstermektedir.

Yılın belirli günleri ve haftalarında engellileri hatırlayıp, diğer zamanlarda onları ihmal etmek Müslümana yakışan bir davranış değildir. Hayata küsmüş, dertleri ile baş başa ve ümitsizlikler içerisinde kalmış engelli kardeşlerimiz varsa onlara şunu hatırlatmak isterim ki asıl engel bedensel engeller değil, gönüllerdeki engellerdir. Rabbimiz "Gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler kör olur."(Hac,46)buyurmaktadır. Bizler, bir imtihan dünyasında olduğumuzu unutmayıp böyle bir durumla karşılaşabileceğimizi de aklımızdan çıkarmamalıyız.

Unutmayalım ki dinimizde iman etmeyen insanların ilâhi gerçekleri anlamamaları, görmemeleri, duymamaları ve konuşamamaları manevi engellilik olarak ifade edilir. Kur’an-ı Kerim’de;

‎“Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.” (Bakara, 2/18) buyurulmaktadır.

Engelli kardeşlerimizin haftasını kutluyor, sağlık, sıhhat ve afiyet diliyorum.

 

                       Aydın YIĞMAN

                           MERSİN MÜFTÜSÜ