Resulullah (s.a.s)’e pazartesi günleri oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu: “O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum, yani bana vahiy geldiği gündür.” (Müslim, Sıyâm 197, 198)
Hz. Mûsâ’nın Firavundan kurtulduğu günde Allah Resulü ashabına oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Efendimiz Medine’ye hicret ettiklerinde Muharrem’in onuncu gününde Yahudilerin oruç tuttuklarına şahit olur. Bunun sebebini sorduğunda Yahudiler şöyle derler:
“Bu çok büyük bir gündür. Bu günde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz” dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz, ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakınız ve layığız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu” (Müslim, Sıyam 127)
Allah Resulünü anmak, Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olmalıdır. Allah Resulü, Hz. Mûsâ’nın Firavundan kurtulduğu günü sevinme günü olarak ilan etti ve bunu oruç tutarak kutladı. Yine kendi doğduğu ve peygamber olduğu pazartesi günü orucunu tavsiye etti. Oruç tutmak, bir sevinci göstermektedir. Bir Müslüman, diğer ibadetlerden biriyle de sevincini gösterebilir. Mesela namaz kılabilir, sadaka verebilir, salavat getirebilir, zikir çekebilir, hadis-i şerif okuyabilir.
Bugün insanlar tarihte meşhur olmuş şahsiyetlerin ölüm ve doğum gününü kutluyorlar. Amaç bu şahsiyetlerin fikirlerini canlı tutup genç nesillere bu şahsiyetleri anlatmak. Bugün doğum günü kutlamaları her kesimde yapılabiliyor. İslam itikadına uygun olmayan Yılbaşı ve Noel kutlamalarına bir sözü olmayanların, çocuğunun, torununun, eşinin ve yakınlarının doğum günü kutlamalarına iştirak edenlerin Mevlid-i Nebiyi tenkit etmeleri, eleştirmeleri son derece üzücüdür.
Mevlid-i Nebi kutlamaları kalbinde Allah ve Resulünün sevgisi bulunanların duygularını harekete geçirmeye vesile olur. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu vesile ile Allah’ın rızasını kazanmak olmalı, haramlardan uzak durulmalıdır.
Aydın YIĞMAN
Mersin İl Müftüsü