15 Temmuz, milletimizin yaşadığı en büyük ihanet karşısında onurlu bir direniştir. 15 Temmuz, bir ülkenin tarihinin korkaklarla değil, cesur vatan evlatlarıyla yazılabileceğinin bir göstergesidir. 15 Temmuz, küresel güç odaklarının memleketimiz için kurguladıkları ve sahneye koydukları büyük bir oyundur. Bu oyunun figüranı ise İslâm’ın değer ve ilkelerini kullanan FETÖ terör örgütüdür. Eğitim ve hizmet kisvesi altında değerlerimizi ve nesillerimizi tarumar edip, memleketimizde ve İslam coğrafyasında güven bunalımı meydana getirerek Moğolvari bir iklimin oluşmasına sebep olmuştur. Dini, şiddet ve istismar aracına dönüştüren bu ihanet şebekesi 15 Temmuz 2016 da varlığımıza, birliğimize, vatanımıza, milletimize, özgürlüğümüze, kardeşliğimize ve geleceğimize suikast düzenlemiştir.
Bakıldığında FETÖ Terör Örgütü özel okullar, dershaneler, kitaplar, dergiler, Türkçe Olimpiyatları gibi legal argümanlarla milletimizi kandırmış, kirli faaliyetlerini gizlemeyi başarabilmiş bir yapıdır. 17-25 aralık sürecinden sonra dershanelerin kapatılması kararı alındığında FETÖ terör örgütü hükümete karşı bir kalkışmaya girişmiş, bu örgütün bütün kirli ilişkileri ifşa edilmiştir.
Üniversite sorularını çalmak, devlet büyüklerinin odalarına böcek denen dinleme cihazları koyup casusluk ve vatan hâinliği yapmak, şantaj kasetleri üretmek, himmet adı altında esnaftan haraç kesmek ve para vermeyenleri mağdur etmek gibi birçok kirli işlerin olduğu ortaya çıkmıştır. FETÖ’nün bir dinî cemaat değil, karanlık dış güçlerin güdümünde mafyatik bir istihbarat ve terör örgütü olduğu anlaşılmaya başlanmıştır.
Bu ihanet çetesi karşısında Yüce milletimiz, dinine, değerlerine, devletine ve vatanına büyük bir kararlılıkla sahip çıkmış, tarihte olduğu gibi kahramanlıklar örneği sergilemiştir. Allah’ın yardımı ile cesur devlet ricalimiz ve kahraman milletimizle hainlere gerekli dersler verilmiştir. Tabir caizse darbeye darbe yapılmıştır.
Bu hain kalkışma bize şunu göstermiştir ki dinimizi, dini değerlerimizi, doğru zamanda, doğru kaynaklardan öğrenmek, dinimizi öğrenirken zihnimizin birilerince ipotek altına alınmasına müsaade etmemek hayati öneme sahiptir. Cehalet ve yanlış bilgi insanoğlunun istismara uğramasına, tehlikeli örgütlerin ve din kisvesi altında faaliyet gösteren yapıların ağına düşmesine sebebiyet vermektedir.
Bu münasebetle dinin sağlam ve ehil kaynaklardan öğrenilmesi önem arz etmekte ve bizlere büyük görevler düşmektedir. Toplumumuzu dini kavramlar üzerinden kamplaşmaya götüren her türlü eylem ve söyleme karşı azmimiz ve gayretimiz büyük özveriyle devam etmelidir. Milletimizin dini hayatına rehberlik etme de ihmalkarlık gösterdiğimiz takdirde yeni maceralarla karşı karşıya kalabiliriz.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehadet şerbetini içen şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, üstün cesaretleri ve kahramanlıkları sebebiyle gazilerimize sağlıklı, sıhhatli hayırlı uzun ömürler diliyor, kahraman milletimizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Aydın YIĞMAN
Mersin İl Müftüsü