“Allah kullarını esenlik yurduna (cennete)çağırır ve dilediğini doğru yola iletir.”(Yunus,10/25
Sevgili Peygamberimiz (sav)’in evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden azad olmaktır olarak İfade ettikleri mübarek ramazan ayının son günlerini idrak ediyoruz.
“Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Kıyamet gününde oradan sadece oruçlular girer. “Oruçlular nerede? Diye sorulur. Onlar da kalkarlar. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez.”(Buhari, Savm,4) olarak müjdeliyor Peygamberimiz oruç tutan mü’minlere. Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlarımız, kıldığımız namazlarımız, zekât-fitre-sadaka cinsinden her türlü infaklarımız her biri bizlere manevi güzellikler yaşamamıza vesile oldu. İftar sofraları önümüzde hazır olduğu ve biz de aç olduğumuz halde iftarın olmasını beklerken irademizi kullanmayı öğrendik. Açlığın ne demek olduğunu daha iyi hissederek hem Allah’ın bize verdiği nimetlerin farkına varma, hem de o nimetlere ulaşamayanların yaşadıkları durumu daha iyi idrak etme imkânı bulduk. Sair zamanlara nispetle namazlarımızı daha düzenli ve ihlasla, huşu ile kılmanın lezzetini hissettik. Kur’an ayı olan bu ayda Kur’an’la meşguliyetimizi daha da artırdık. İyilik ve infakta imkânlarımızı daha iyi değerlendirmeye gayret ederek toplumsal yardımlaşmaya katkıda bulunduk. Yalan, dedi-kodu, gıybet, haset gibi ahlaki zafiyetlerden kendimizi daha iyi koruduk. Toplum genelinde hırsızlık, cinayet vb. suç oranlarının en aza indiği bir süreç yaşadık. Nereden gelip, nereye gittiğimizin ve gidişatımızın muhasebesini daha güzel yapma imkânımız oldu. Ramazan vesilesi ile dinî hassasiyetlerimiz daha da arttı.
Sevgili Peygamberimiz oruçlunun acıkmış ve susamış olarak iftarın olmasını beklerken iftar olduğunda nasıl mutlu oluyorsa, tuttuğu oruçların sevabı ile karşılaştığında mutlu olacağını bizlere bildiriyor.(Buhari, Savm,9;Müslim, sıyam,163)
Ramazan ayını uğurlarken, bu aydaki kazanımlarımızı sadece ramazanda bırakmamamız, ramazandan sonraki hayatımıza da taşıyabilmemiz önemli bir husus. Zira Rabbimizin Yunus suresindeki darusselam diye ifade ettikleri cennete davetin gerçekleşmesi güzel kulluktan geçiyor. Başka bir ayet-i Kerimede de yüce Allah ”Sana ölüm gelinceye kadar ibadet et” (Hicr,15/99) buyurarak, ramazanda kulluğumuzu artırmakla birlikte, son nefesimizi verinceye kadar kullukta devamlılığın gerekliliğini bildiriyor. Efendimiz (sav) de “İbadetlerin en hayırlısı az da olsa devamlı olandır”(Buhari, İman,32) buyurarak ibadetlerde devamlılığın önemine dikkat çekmektedir.
Sular hep aktı geçti;
Kurudu vakti geçti.
Nice han nice sultan,
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir,
Her gelen baktı geçti.
YUNUS EMRE
”Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin”(Âli İmran 3/8)”Ey Rabbimiz, benim Müslüman olarak canım al ve beni salihler arasına kat”(Yusuf,12 /101)
Memnune YILDIZ